Başbakan Binali Yıldırım, ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler. Başbakan Yıldırım açıklamasında : "Bulgaristan ile ikili ilişkilerin geliştiğini vurgulayan Yıldırım."NATO ve birçok uluslararası organizasyonda birlikte çalışıyoruz. Bölgesel iş birliklerinde uyumla, birlikte hareket ediyoruz. Sayın Borisov ile sürekli her konuyu zaman mefhumu olmaksızın, telefonla görüşüyoruz, sorunlara anında müdahale ediyoruz. Her iki ülke halkının istediği, arzuladığı konuları geciktirmeden çözüme kavuşturuyoruz. Bulgaristan'la geliştirdiğimiz bu ikili ilişkiler tabiatıyla AB ilişkilerine de olumlu yansımaktadır, katkı sağlamaktadır. Mültecilerin her türü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bunu da severek yapıyoruz çünkü bizim geleneğimizde zorda, darda kalanlara yardım etmek esastır. Bu sorunun bölgesel ve küresel sorun olduğunu asla akıldan çıkarmamamız lazım. Avrupalı dostlarımızın mülteci sorununun çözümü konusunda daha fazla sorumluluk almalarının zamanı gelmiş ve geçmek üzeredir. Ekim sonunda yürürlüğe girmesi beklenen Vize Serbestisi ve Geri Kabul Anlaşmasının mutlaka sonuçlandırılması hayati bir öneme sahiptir. Bu anlaşmaların bir şekilde yapılamaması halinde mülteci sorunu artık Türkiye'nin sınırları içinde değil, bütün Avrupa'yı da ilgilendiren büyük bir bölgesel soruna dönüşme riskini içermektedir." şeklinde konuştu.
Konuk Başbakan Borisov yaptığı açıklamasında: "Türkiye şu ana kadar Avrupa'ya 26 bin yasa dışı geçişi engelledi. Sayın Yıldırım'a mülteci krizi konusundaki görüş birliğinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
TSK, Koalisyon’la beraber Suriye'yle sınırdaki Cerablus bölgesinde terör örgütü DAEŞ'e yönelik 'Fırat Kalkanı' operasyonuyla, muhtemel 2 milyonluk yeni bir mülteci dalgasını önledi. Türkiye'de halihazırdaki 3 milyon sığınmacı nüfusu dikkate alındığında Avrupa'nın çok ciddi bir analiz yapması gerekiyor. Esas soru, Türkiye ne zamana kadar bu mülteci akışını engelleyebilecek? Bulgaristan ile Yunanistan bu konuda en büyük tehlike altında bulunan ülkelerdir.
Burada esas amaç, komşularımız ile birlikte ortak bir uzlaşma sağlanmasıdır. Dayanışma çok önemlidir ve önümüzdeki aylar çok zor ve yoğun olacak. Umuyorum ki ortak bir çalışma içinde hem AB hem de Türkiye bir çözüme ulaşır ve ortak çalışmalarla içinde bulunduğumuz zor durumdan çıkabiliriz. Mart ayında Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşma kesinlikle mülteci akımını azaltır. Diplomatlar artık çözümü bulmak zorundalar. Herkes iyi biliyor ki savaşın iyisi olmaz ve bu sorunu çözemezsek bir savaş çıkma ihtimali çok büyüktür. Bulgaristan’ın Türkiye ile Avrupa arasında tampon olmasını asla kabul etmeyiz." ifadelerini kullandı.