Nilüfer Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü iş birliği ile yapılan çalışma sonucu, Bursa’da 1855 yılında yaşanan depreme yol açan fay hattının, Nilüfer’den geçen kolları tespit edildi.
Bursa’da, Nilüfer’in de aralarında bulunduğu 7 ilçeden geçtiği varsayılan fay hattının Nilüfer’deki kolu, Nilüfer Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi iş birliğiyle yapılan çalışmalar sonunda bulundu. 1855 yılında yaşanan depremde kırılarak Manyas Gölü’nden başlayıp, Mustafakemalpaşa, Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Gürsu, Kestel ve İnegöl’e kadar uzandığı varsayılan fay hattının Nilüfer’deki kolu, özel bir çalışmayla gözlemlendi. Nilüfer Belediyesi’nin desteği ve Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu öncülüğünde oluşturulan 10 kişilik ekip, Nilüfer’in Alaaddinbey ve Ürünlü Mahalleleri arasındaki 4 kilometrelik hat üzerinde çalışma yaptı. Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Muammer Tün ve Yrd Doç. Dr. Emrah Pekkan’ın da yer aldığı ekibin, 1-21 Ağustos tarihleri arasında ileri teknoloji kullanarak yaptığı çalışmanın sonuçları, düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Fay hattının geçtiği alanda gerçekleştirilen basın toplantısına Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emrah Pekkan’ın yanı sıra Nilüfer Belediyesi’nin danışman hocalarından Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da katıldı.Yapılan çalışmanın aletsel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen ilk bilimsel çalışma olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, “Sadece olağan koşullarda değil, olağanüstü koşullarda ve afet durumlarında da Nilüferlilere doğru, hızlı ve etkin hizmet sunmak için projeler üretiyoruz. Bursa’da, Nilüfer’in de aralarında bulunduğu 7 ilçeden geçtiği varsayılan fay hattının izinin belirlenmesi konusundaki çalışmamız da bunlarda biri. Bu fay hattının Nilüfer’deki kolu, Nilüfer Belediyesi ile Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü iş birliğiyle yapılan çalışmalar sonunda bulundu. Geçen ay gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın, ileri teknoloji kullanılarak gerçekleştirildiğinin altını çizmek istiyorum” şeklinde konuştu.Fay hattı belirleme çalışmalarının Nilüfer’de devam edeceğini kaydeden Başkan Bozbey, “Böylece Nilüfer’de bu hattın nerelerden geçtiğini net olarak ortaya koymuş olacağız. Sonrasında da eğer bu fay hattı üzerinde yapılaşma var ise, ilgili meslek odalarımızı da işin içine katıp, kamuoyuyla bir tartışma ortamı oluşturarak hep birlikte bu hat üzerindeki imar planlarına müdahale ederek o alanları boşaltma gibi bir durum ortaya çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.Basın mensuplarının büyük ilgi gösterdiği basın toplantısında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Benim vurgulamak istediğim en önemli konu, bu çalışmanın Bursa çapında yapılmasının zorunlu olmasıdır. Bursa Büyükşehir Belediyesi dâhil ilgili diğer belediyeleri hem yazılı hem basın aracılığıyla bu çalışmaya davet ettik. Ancak bir ay geçmesine rağmen ne yazık ki hiçbir belediyeden bir geri dönüş alamadık. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bu kentte yaşayan biri olarak gerçekten üzüldüm. Ben, Bursalılar adına bir kez daha ilgili belediyeleri bu projeye katkı koymalarını arzu ediyorum. Eğer böyle bir şeye inanmıyorlarsa bunu da açık açık belirtmelerini istiyorum. İlgili belediyelerden olumlu ya da olumsuz bir yanıt bekliyoruz. Biz gereğini yapalım. Biz, Nilüfer Belediyesi olarak gelirlerimiz düşmesine rağmen bu projenin İnegöl’e kadar yaptırmak istiyoruz. Bizim için insan hayatı önemlidir. Eğer biz, belirlenecek olan fay hattı üzerinde bulunan insanları başka bir yere aktarırsak, onların yaşamlarını kurtarırsak, gerçekten çok büyük bir iş yapmış oluruz” dedi.Deprem önlemleri konusunda Nilüfer’de gereken çalışmaları yaptıklarını söyleyen Başkan Bozbey şöyle konuştu: “Olası bir depremde kayıpları en aza indirmek hedefiyle Nilüfer’de gerekli tüm önlemleri alma çabasındayız. Bu hedef doğrultusunda pek çok çalışma yapıyoruz. Örneğin, şu anda sayısı 22 adet olan ‘Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Tahmin İstasyonları’ndan aldığımız veriler uzmanlarımız tarafından titizlikle değerlendiriliyor. Geçen ay Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdik. Burada son teknoloji kullanarak gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin afet bilincinin yaygınlaşmasında önemli bir katkı sunacağına inanıyorum. Örnek çalışmalarımız arasında 26 mahallemizde bulunan afet konteynerlerimiz de yer alıyor. Ayrıca Afet Bilgi Sistemi ABİS’i, Türkiye’de ilk kez yaşama geçirdik. Bu sistemde, akıllı harita üzerinde afet sonrası toplanma alanları, geçici iskan/çadır alanları, alternatif yollar, sivil tahliye yolları, sahra hastanesi yapılacak alanlar, trafik kontrol noktaları, afet istasyonlarının yerleri gibi pek çok alan işaretlenmiş durumda. ENABİS Projemiz kapsamında da olası bir afet durumunda, Nilüfer’de yaşayan engelli bireylere adres ve kişisel bilgilerinden oluşan verilerimiz sayesinde rahatlıkla ulaşabilmeyi planlıyoruz.”Toplantıda Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu da 1-21 Ağustos tarihleri arasında ileri teknoloji kullanarak yapılan fay arama çalışmalarında elde edilen sonuçlar hakkında bilgi verdi. 1985 yılında yapılan bir çalışmayla 1855 olası fay hattının belirlendiğini kaydeden Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, “Belirlenen bu hattın Hasanağa da çatallaştığı görülüyor. Görünmeyen kısmı kuzeye doğru giden olası 1855 fayı. Görünen kısmı güneye doğru gidiyor ve Soğukpınar fayı altında Uludağ’ın altına gidiyor. Fakat bunların hiç biri ovanın altındaki fayı göstermiyor. Çünkü ovanın altına girince, üzerindeki alüvyonlar onu örterek gizliyor. Yağışlar, şehirleşme ve tarım gibi olaylar, yeryüzündeki bütün bu fay izlerini siliyor. Yaptığımız çalışma sonucu belirlediğimiz fay hattı, şu an üzerinde bulunduğumuz bölgeden geçiyor. Fayın geçtiğini tahmin ettiğimiz yere sismik hattı atarak fay hattını belirledik. 1855 fay hattı hala aktif durumda. Bir hafta içinde Marmara’da 23 deprem olmuş. Bu depremlerin 3’ü 1855 fayı üzerinde olmuş” şeklinde konuştu.Toplantıya katılan Nilüfer Belediyesi’nin danışman hocalarından Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da, Nilüfer Belediyesi iş birliğiyle yapılan çalışma sonucunda fayın varlığının belirlendiğini söyledi. Gündoğdu, “Biz, artık fayın varlığını bildiğimiz için buradaki değişkenlerin daha iyi olması için çalışmalarımızı yürütmeyi düşünüyoruz. 1855 yılında Bursa’da iki deprem olmuş. Bunlardan biri Bursa’ya yakın bir tanesi de uzak. Yakın olan deprem tahmini 7 büyüklüğünde bir deprem oluşturmuş. Belirlenen bu diri faylar, 7 büyüklüğünde depremi yapacak güçte değiller. ‘Muhakkak alüvyon altında olan bir fay olması gerekir’ düşüncemizle hareket ettik. Nitekim bu da doğrulandı. Yapacağımız çalışmalara daha ciddi bakma noktasına geldik. Türkiye’deki depremlerin hareketlerini Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayını unutarak değerlendiremezsiniz. Bu yanlış olur. Kuzey Anadolu fayı çok güçlü bir fay. ” dedi.Gündoğdu daha çok depremler olacağını belirterek “Kuzey Anadolu fayı hareket ediyor. Bir de Afrika levhası geliyor alttan bizi itmeye çalışıyor. Bunların kombinasyonları sonucunda deprem sayısı arttı. Daha çok deprem olacak, daha da büyüyecek büyük bir ihtimalle” diyerek deprem gerçeğini de bir kez daha hatırlattı. Toplantı sonrasında fay arama çalışmalarının yapıldığı sismik enerji kaynağı donanımlı araç ile arazide uygulama da gerçekleştirildi.