Perşembe, 26 Aralık 2024 Bulgaristan
1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda annesinin kucağında öldürülen 18 aylık Türkan Feyzullah bebek için Kırcaali'nin Kirkovo ilçesine bağlı Mogilyane (Yoğurtçular) köyünde anma töreni düzenlendi.
Kayaloba köyü mezarlığında kabri başında dualar okundu. Törene şehit Türkan'ın annesi Fatma Öztürk, Ayşe Mollahasan'ın oğulları Fikri Mollahasan ve Zekeriya Mollahasan, HÖH Eşbaşkanı Cevdet Çakırov, Filibe Başkonsolosu Korhan Kengürü, Bursa BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Emin Balkan, Ak parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sarıkaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, İYİ parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan, Bursa Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, MHP Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, HÖH Genel Başkanı Cevdet Çakırov katıldı.
BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, törende yaptığı konuşmasında, Türkan'ın zulmün karşısında direnmenin sembolü haline geldiğini belirterek,
"40 yıl önce kanımızla,acımızla feda ettik ama kimliğimizi koruduk. Şimdi Bulgaristan AB ülkesi olmasına rağmen , Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kabul etmesine rağmen, Bulgaristan Türklerini yok etmeye,asimile etmeye, hala yoğun şekilde gayret ediyor. Bulgaristan'da Bulgar Türkleri yok, Bulgar Müslümanları var diyorlar,o dönemde vardı 89 yılı öncesi. O dönemde biz Türklere her türlü zulmü yapan kişinin torunu, Biz Türklerin liderliğine soyunmuş şimdi. Ve Bursa'ya gönderdiği mesaj Bulgaristan'da Türk yoktur, Bulgar Müslümanları vardır diyorlar. Hayır. Atalarımız yıllarca burada Türklüğü anadilimiz Türkçeyi muhafaza etti, bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Etmek zorundayız " dedi.
"Anadilimiz Türkçeyi kaybedersek, bu toprakta Türklük de kaybolacağını unutmamamız lazım. Özellikle Avrupa Birliği ülkesi olan Bulgaristan ana dilimiz Türkçe üzerine çok sistemli çalışmaları var. Öncelikle çocuklarımızı, torunlarımızı mutlaka Türkçe eğitim almak için destek vermemiz lazım. Unutmayalım ki anadilimizi iyi bilmezsek, resmi dili Bulgarcayı da bilemeyiz. O zaman Bulgaristan Türkleri burada ezilip kaybolur, bir nesil sonra Bulgaristan Türklerini burada bulmakta zorlanırız. Şimdi bize düşen görev, birlik ve beraberliği tesis etmemiz gerekiyor. 40 yıl geçmiş, zorunlu göçten de 35 yıl geçti, istedik ki, Bulgaristan AB'ne 2007'de girdikten sonra bize bahar gelecek her şey güllük gülistanlık olacak, maalesef olmadı, olmuyor da" diye konuştu.
"Yasal olarak bazı kısıtlamalar kaldırıldı mı, kaldırıldı ama çok sayıda beklentilerimiz var. Geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bulgaristan'ın Türk azaınlığının anadili Türkçede siyasi propaganda yapmasını uygun olduğunu, yasaklanamayacağını ifade etmişti. Ama Bulgar yetkilileri hala bu yasal düzenlemeyi yapmadı. Bizde onlara yaranmak içinan adilimizden fedakarlık yaparsak bu toplantılarda veya eş dost konuşmalarımızda biz onların amaçlarına fısat veririz" diye konuşmasını sürdürdü.
Son bir yıl içinde HÖH partisinde yaşanan siyasi sürece de değinen Prof. Emin Balkan,
" Bulgaristan Türklerinin siyasi birlektiliğini tesis eden bir partinin içine bir Bulgar, hem de Bulgarların bile iyi gözle bakmadığı bir kişi. Bizler de Bursa'da geçen yıl buna ilk itiraz edenlerden biri Bursa BAL-GÖÇ genel merkeziydi ve şahsımdı. Burada olamaz böyle bir şey dedik. Şimdi hep beraber bu gerçeğe tanık olduk, ama son bir yıl içinde 89 yıl öncesi yaşadığımız baskıyı çok net olarak hem seçim sürecinde hem de şimdi yaşıyoruz. Buna fırsat vermememiz lazım." dedi.
Kaynak: haberbg.net