balkangocmenleri.com

Mümin Gençoğlu vefatının 30’uncu yılında Bursa'da anıldı

Pazar, 07 Mayıs 2023 Bursa

Bulgaristan Türklerinin ve Balkan Göçmenlerinin unutulmaz önderi, Mümin Gençoğlu, vefatının 30. yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları (YTB) tarafından yapılan organizasyon ile, Uludağ Üniversitesi  Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde  yoğun katılım ile anıldı.

Bulgaristan'daki komunist rejim tarafından yıllarca yürütülen baskıların, 1984 yılı sonunda  isim değiştirme ve asimilasyon uygulaması Bursa'da yaşayan göçmenleri harekete geçirmişti. Mümin Gençoğlu önderliğinde Bursa Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneğini (BAL-GÖÇ) kurularak yapılan çalışmalarla zulüm tüm dünyaya duyurulmuştu.

Etkinliğin  organizasyon sahibi Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren  yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Ahde vefa imandandır. Türkiye'nin bugünkü haline gelmesinde, Kafkaslardan, Balkanlar'dan büyük Osmanlı coğrafyasından kopup şu an 784 bin kilometrekare olan bu ana vatanımızın oluşmasında emeği geçen göçmen toplulukların hatırlanması ve yad edilmesi gerekir. Şüphesiz bunların içerisinde Balkan Rumeli göçmenleri çok önemli bir yer tutmaktadır. Balkanlar'ın mirasını yaşatmak için çok önemli çalışmalara imza attık. Münim Gençoğlu, 19 yaşında Türkiye'ye sadece bir ceketiyle gelmiş. Fakat sonra hem önemli bir sanayici hem de çok önemli bir siyasetçi ve bunların ötesinde çok önemli bir toplum adamı olmuş, toplum insanı olmuş ve Türkiye'de bugün 30’uncu yılda kendisini hayırla yad ettiğimiz çok önemli bir figüre dönüşmüştür. Güçlü bir Türkiye'nin oradaki vatan, oradaki soydaşlarımızı ne kadar güçlü bir hale getirdiğini de çok net bir şekilde görüyoruz. Biz çalışmalarımıza bundan sonra da devam edeceğiz. Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak her zaman Evladı Fatiha'nın mirasına sahip çıkıyoruz. Bundan sonra da çıkmaya devam edeceğiz”.

Gençoğlu ailesi adına konuşan oğlu Turhan Gençoğlu, “Babamın kurmuş olduğu Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) isminde dikkat ederseniz ne Türk kelimesi vardır. Ne de ona benzer bir şey vardır. Bazı arkadaşlar bunlara karşı çıktılar. Ama biz amacımızın farklı olduğunu dile getirdik. Biz üzüm yemek istiyoruz. Bağcıyı dövmek değil. Bulgaristan’da yaşanan asimilasyon sırasında bütün dünya toplumlarının desteğini arkamıza alabilmek için Avrupa’ya gittiğiniz zaman Bulgaristan’da yaşayan etnikler, Müslüman alemine gittiğiniz zaman Bulgaristan Müslümanları, Türkiye’ye geldiğimizde ise, Bulgaristan Türkleriydi. Öyle günlerdi ki, bir Amerika’dan, bir Avrupa’dan insan hakları örgütleri bizlere neler teklif ediyorlardı. Bizleri silahlandırmak istiyorlardı. Kırdıracaklardı bizleri. Rahmetli babam Mümin Gençoğlu’nu zamanında Bulgaristan dış işleri bakanını basın toplasına soktuk. Babam, ‘Bulgaristan’da Müslüman Pomaklar var’ dendiğinde ayağa kalkarak, ‘Benim adım Mümin Gençoğlu, ben Bulgaristan’ın cebel köyünde doğdum. Ben Türk oğlu Türk’üm’ dediğinde Bulgaristan dış işleri bakanı toplantıyı terk etmek zorunda kaldı. Birçok yerde yaşadığımız sıkıntıları dile getirdik. Daha Bulgaristan köşeye sıkınca olanları herkes biliyor. Bugün isimlerin geri iadesinden mezar taşlarındaki isimlerin değişmesine, Türkiye’deki seçimlerde Bulgaristan’daki kardeşlerimizin oy vermesinden sosyal hakların iadesine kadar yapılan birçok şeyden Gençoğlu ailesi olarak büyük onur duyuyoruz. Ben diyorum ki, Aslan babam, gözün arkada kalmasın senden aldığımız bayrağı elimizden geldiği kadar götürmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Etkinliğe Bulgaristan'dan, Kırcaali Milletvekili  Pavlin Krıstev, Cebel Belediye Başkanı Necmi Ali ve Belediye Meclis Başkanı Seyfi Mehmetali katıldılar. Necmi Ali katılanlara hitap ederek şu şekilde konuştu;

Sayın Mustafa Varank, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı

Sayın Abdullah Eren, BAL- GÖÇ onursal başkanı ve merhum Mümin Gençoğlu'nün kıymetli oğlu Sayın Turhan Gençoğlu,

Değerli Türkiye ve Bulgaristan Milletvekilleri, değerli meslektaşlarım, kıymetli dost ve akrabalar, saygıdeğer yas tutanlar.

Sözlerime başlamadan ilk önce HÖH Onursal Başkanımızın sayın Doktor Ahmet Doğan ve HÖH Genel Başkanımızın sayın Mustafa Karadayının adına hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum!

    Bu gün vefatının 30-cu Yılında büyük şahsiyet Sayın Mümin Gençoğlu'nu anıyoruz, o ki ömrünü Türkiye Cumhuriyeti'nin Balkan ülkeleri ile iyi ilişkiler, işbirliği ve dostluklarını geliştirmesi için çalışarak geçirdi.

    Bugünkü anma programı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yürütmüş olduğu akılcı siyaset ile yurtdışında yaşayan Türklere verdiği önemi, onların yaşadığı ülkelerle kurulan dostluk ilişkilerinin ne kadar yüksek seviyede olduğunu göstermektedir.

    Merhum Mümin Gençoğlu öyle bir insandı ki, Cebel ilçesinin küçük bir köyünde, fakir tütün tarlalarda başlayan yolu, Türkiye Cumhuriyeti'nde saygın ve önde gelen iş adamı olarak devam etti. Ama gönlümüze taht kurmasının asıl sebebi sadece bu başarıları değildir.

    Cebelli hemşehrimiz, binlerce göçmenin yüreklerinin yarısını bıraktıkları memleketleri ile bulundukları yerler arasında en sağlam köprülerin temellerini attı.

    Onun sayesinde Dünya: Bulgaristan'daki "Asimilasyon siyasetinin“ ( İSİM DEĞİŞTİRME KAMPANYASINI) öğrendi.

    Onun sayesinde zorunlu göç ile doğdu topraklarda bıraktıkları evlerine karşılık, göç ettikleri yerlerde binlercesi yeni yapılan yuvalarına kavuştu.

    Ve yine onun sayesinde Türkiye ' ye göç etmiş olan hiç bir kardeşimiz doğdu evin, tarlanın, bahçenin, doğdu topraklardaki çocukluk anıların sayfasını sonsuza dek kapatmadı.

    30 yıl önce, Türkiye ve Bulgaristan, bütün nesillere haysiyet, şeref, ahlak, adaletsizliğe karşı uzlaşmazlık kelimelerinin anlamını ve aynı zamanda vatanına sevgiyi miras bırakan, değerli bir insanı kaybetti.

    Bugün hepimize örnek olmuş bu insanın davranışlarını devam ettirmek, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek ve daha ileriye götürmek boynumuzun borcudur.

    İşte tam da bu yüzden Cebel Belediyesi tarafından kendisi "Cebel Belediyesi Fahri Vatandaşı" adayı gösterildi ve Cebel meclisinde oy birliğiyle kabul edildi, çünkü o sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil, tüm Balkanların vatandaşı olmayı sonuna kadar hak etti.”







 

YORUM BIRAKIN