Prof. Dr. Kayıhan Pala, Koronavirüs salgınının seyrine ilişkin yaptığı değerlendirmede ''Modellemeler gösteriyor ki, böyle giderse Eylül sonundan itibaren okulların açılması ve mevsimsel gribin de başlamasıyla salgın daha da ağırlaşacak'' dedi.
GÜNDEM 04 Eylül 2020
Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kayıhan Pala RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası yayınına konuk oldu. Prof. Pala, "Modellemeler gösteriyor ki, böyle giderse Eylül sonundan itibaren okulların açılması ve mevsimsel gribin de başlamasıyla salgın daha da ağırlaşacak" dedi.
Pala'nın açıklamaları şu şekilde:
"Şubat ayından itibaren Türkiye ile ilgili öngörülerimizi paylaşıyoruz ve maalesef ki bu öngörülerimiz hep doğrulandı. Çünkü bu öngörüleri epidemiyoloji biliminin ışığında yapıyoruz. Türkiye pandemi yönetimi açısından Epidemiyoloji biliminden saptığı andan itibaren aslında beklenmedik bazı sonuçlarla da karşılaşmış oldu. 11 Marttan itibaren 6 haftada salgın tepe noktasına ulaştı. Bulaşıcı hastalık salgınlarındaki beklenti salgının birinci dalgasının sonlanmasıydı yani 6 ya da 8 hafta içerisinde böyle bir durumla karşılaşmalıydık ama olmadı. Çünkü 11 Mayıs'ta erken açılma oldu ve hemen sonra 1 Haziran'da tekrar açılma oldu. Sınavlar, tatil yerlerinin açılması, ucuz krediler, kurban bayramı gibi toplumsal hareketliliği arttıran ya da Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması sırasında 350 binden fazla insanın fiziksel uzaklığı koruyamayarak bir araya gelmesi gibi sorunlar eklenince vaka sayıları doğal olarak artmaya başladı. Tatil beldeleri, kafeler hepsi dolu. İnsanlarda ciddi bir sorunla uğraştığımız algısı yok. Sağlık Bakanlığı sanki çok ciddi bir sorunmuş gibi davranmamaya başladı."
"Çalışma ortamında düzenleme şart"
Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin çalışma ortamında bir düzenleme yapmazsanız bu sorunu çözemezsiniz çünkü bulaşıcı hastalıkla mücadelenin temel kriterleri bellidir. Hastalığın yayılmasını önlemek istiyorsanız, enfeksiyon zincirini kırmanız gerekir.
Hastalığın ciddiyetini anlayıp önce merkezi hükümetin sonra yerel yönetimlerin çok ciddi önlemler alması, yurttaşın da kendi sorumluluğuyla bu önlemlere uyarak katkıda bulunması gerekir. Eğer bunları yapamazsak Eylül ayının sonundan itibaren hem okulların açılması hem de mevsimsel grip gibi sorunların bu sürece eklenmesi ile maalesef pandeminin yükü daha ağır bir şekilde karşımıza gelebilir. Biz soruna şimdi önlem alamazsak 18 milyon öğrenciyle birlikte, veli, öğretmen ve servisleri de düşündüğümüz zaman 21 Eylül'den itibaren çok daha ciddi toplumsal hareketlilik karşımıza çıkar''.