Çarşamba, 29 Ocak 2025
Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sabri Can Sannav, Türk-Yunan nüfus mübadelesinin ardından asırlardır Yunanistan’da yaşayan binlerce Müslüman Türkün zorunlu olarak topraklarından ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.
Sannav, AA muhabirine, Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te imzalanan nüfus mübadelesi anlaşmasının üzerinden 102 yıl geçtiğini söyledi.
Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi konusunun ilk kez Balkan Savaşları sonrasında gündeme geldiğini belirten Sannav, “Esasında 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından karşılıklı göç dalgaları yaşanıyor. Balkan Savaşları’ndan sonra da çok ciddi Türk nüfus, Trakya ve Anadolu’ya geliyor. Bu göç hareketleri genellikle zorunlu koşullardan kaynaklanmış ve büyük acılara neden olmuştur. 1923 yılında mübadele anlaşmasının imzalanmasıyla bu göç olayı resmi olarak gerçekleşti.” dedi.
Sannav, Anadolu topraklarında yaşayan Rumların büyük çoğunluğunun Kurtuluş Savaşı’nda Yunan ordularının yenilgisinin ardından Yunanistan’a gittiğini anımsattı.
Benzer şekilde Doğu Trakya’daki Rumların önemli kısmının da 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’nden sonra yaşadıkları bölgelerden ayrıldığını ifade eden Sannav, “Bu hareketler büyük ölçüde Yunan ordusunun talebi ve Rumların gönüllü iradesiyle gerçekleşmiştir. O nedenle zorunlu göç olarak değerlendirilemezler. Ancak Yunanistan’daki Müslüman Türklerin durumu için bunu söylemek mümkün değil. Sadece 10 yıl önce ilhak edilmiş topraklarda yaklaşık 500 yıldır yaşayan Müslüman Türk nüfus ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı. Mübadeleyle birlikte zorunlu göç hadisesi yaşanmış oldu. Bu esnada ciddi Türk nüfusu, Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı.” diye konuştu.
Sannav, Balkan Savaşları ve Kurtuluş Savaşı esnasında yaşanan hadiselerin, Rumların ve Müslüman Türk nüfusun bir arada yaşamalarını zorlaştırdığını dile getirdi.
Trakya ve Batı Anadolu illerine yoğun göçler yaşandı
Doç Dr. Sannav, mübadele anlaşmasının ardından binlerce Türkün ana vatana ulaşmak için yola çıktığını hatırlattı.
Yunanistan’dan gelen mübadillerin iskan edilecekleri bölgelere dağıtıldığını belirten Sannav, şunları kaydetti:
“Mübadillerin nüfusları hakkında çeşitli rakamlar bulunmakla birlikte 1923-1933 yılları arasında Türkiye’ye 99 bin haneden 379 bin mübadilin giriş yaptığını dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın ifadelerinden anlıyoruz. Trakya ve Batı Anadolu yoğunluklu olmak üzere Türkiye’ye çok sayıda mübadil geliyor. Edirne, sınır bölgesinde yer alması dolayısıyla kara ve demir yolu üzerinden mübadil girişinin yoğun olduğu bir yer olmuştur. Balkan Savaşları ve Milli Mücadele sırasında yaşanan işgaller nedeniyle Edirne, önemli Müslüman nüfus kaybı yaşamıştır. Mübadeleyle gelen mübadiller, bu nüfus açığını kapatmada etkili olmuştur. O dönemde yaklaşık 40 bin mübadil yerleştirilmiş ve nüfusun yüzde 33’ünü oluşturmuştur.”
Mübadillerin tarım ve hayvancılığın gelişmesine büyük katkısı oldu
Sannav, Yunanistan’dan gelen mübadillerin daha çok tarım ve hayvancılıkla uğraştığını ifade etti.
Mübadillerin Edirne ve yerleştikleri diğer şehirlerde tarım ve hayvancılığı canlandırdığını anlatan Sannav, şöyle devam etti:
“Bu insanların ağırlıklı olarak kırsal kesimden geldikleri için şehir yaşamına uyum noktasında bazı sorunlar yaşadığını görüyoruz. Ancak mübadillerin kısa sürede yaşadıkları yerlere uyum sağladıklarını biliyoruz. Bu dönemde Edirne’de, ortalama olarak her aileye 28,5 dönüm toprak verildiğini ve tarımsal alanda faaliyetlerde bulunduklarını görüyoruz. Kentte tarım ve hayvancılığın canlanmasını sağlayıp bölgenin ekonomik yaşamına katkı sağlamışlardır. Yunanistan’dan gelen mübadillerin yaptıkları çalışmalarla ana vatanlarına büyük katkı sağladıklarını görüyoruz.”
Sabri Can Sannav, Gökçeada, Bozcaada ve İstanbul’daki Rumlar ile buna mukabil Batı Trakya’daki Türklerin mübadele anlaşmasından hariç tutulduğunu sözlerine ekledi.
AA