Bursa'nın Merkez İlçelerinden Yıldırım deyim yerindeyse "Makus talihini yenemedi". Son 20 yıldır ilçeyi yönetenler tarafından vaatlerle avutulan Yıldırımlılar verilen sözlerin yerine gelmediğini , Yıldırımın yine eski Yıldırım olduğunu , özellikle "Nilüferde olanın Yıldırım'da da olacağı , Bursa'nın doğusu ile batısının aynı olacağı" yönündeki vaatlerin boşa çıktığını dile getirirken, Yıldırım Nilüfer'e göç vermeye devam ediyor.
Yıldırım'ı şöyle bir incelediğimizde 20 yıl öncesi sosyal demokrat belediyecilik tarafından yapılmış olan belediye binası,büyük tesis, sosyal hizmet veren binaları ve meydanları Yıldırım haritasından çıkarsak ne kalıyor geriye? pek bir şey kalmıyor...
Yurttaşların yoğun şekilde gittiği Yıldırım Belidiyesi Tıp Merkezi kapatıldı.
Kentsel dönüşüm uygulaması yurttaşların canını yakıyor.
Kapalı semt pazarları çok büyük eksiklik.
Su şehri Bursa'da su çok pahalı.
Belediyenin halk ekmek fiyatı çok yüksek.
Toplu ulaşım cep yakıyor.
Bunun yanında hizmet ve uygulamalarda yoğun sıkıntılar var , ilçenin caddelerine gelişi güzel her iki yöne park edilen araçlar nedeniyle trafik tıkanıyor, dolmuş ve otobüsler yolcu almak ve indirmek için yolun ortasında duruyor, kaldırımlar esnafın koyduğu ticari mallar nedeniyle işgal edilmiş durumda yayalar rahat yürüyemiyor , semt pazarlarındaki esnaf sergi alanının belirlendiği çizgileri her iki tarafta aştığı için orta alan daralıyor , insanlar bir birine çarpmaktan adeta yürüyemiyor ve rahat alış veriş yapamıyor , eskiciler ve seyyar satıcılar yüksek sesle bağırarak sokaklarda dolaşıyor , evlerde hasta olan insan var, uyuyan bebekler var , vardiyalı çalışan gündüz uyuyan insanlar var ve örnekler çoğaltılabilir.
Aslında Yıldırımlılara Nilüfer'in örnek gösterilmesi laf da kalsa da , çok net olan bir gerçeği ortaya koyuyor "şehirler sosyal demokrat ve halkçı belediyecilikle kalkınıyor, güzelleşiyor ve insanca yaşanacak hale geliyor".
Nilüferdeki Belediye hizmetlerini siyasi görüşü ne olursa olsun Bursalılar ve başka illerden hatta yurt dışından gelen insanlar takdir ediyor , örnek gösteriyor ve Mustafa Bozbey'in başarısını dile getirerek Bursa Büyükşehirin başında onun olması gerektiğini dile getiriyorlar.
Bulgaristan'a yaptığımız ziyaretlerde de Nilüfer'in farkı konuşulurken, Osmangazi ve Yıldırım için maalesef iyi şeyler söylenmiyor,
İşin gerçeği Yıldırım halkı memnun değil, Yıldırım halkı insanca yaşanabilir bir şehir istiyor, Yıldırım İlçemiz sosyal belediyecilik halkçı belediyecilik hizmetine hasret durumda , diğer bir gerçek de bu beklentinin bir türlü seçim sandığına yansımaması, bu manada CHP Yıldırım yöneticilerine büyük sorumluluk düşüyor, önümüzdeki seçimlerde yurttaşlarımızın karşısına, Yıldırım'da yaşayan, Yıldırım'ı iyi bilen dürüst, çalışkan, güven veren,Yıldırım halkını ikna edebilecek, toplumda karşılığı olan belediye başkanı ve belediye meclis üyesi adayları ile çıkacaklardır.
Bu manada CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ve ilçe yöneticileri, 26 Kasım Cumartesi günü Barış Manço Kültür Merkezinde çok anlamlı ve yoğun katılımlı bir etkinliğe imza attılar.
Ülkemizde Halkçı Belediyeciliği uygulayan, yurtttaşları tarafından sevilen örnek iki belediye başkanı olan, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu'nu konuşmacı olarak Yıldırım'a getirerek, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın moderatörlüğünde "Toplumsal Belediyecilik, İlkeli ve Halkçı Belediye Yönetimi" konulu panel düzenlediler.
Başkanları dinlerken, anlattıklarının Bulgaristan'da eski dönemde uygulanan ve hala önemli ölçüde devam eden belediyecilikle çok benzer olduğunun farkına vardım.
Durhan GÜLER
03.12.2023 Bursa
